30 Haziran 2010 Çarşamba

Sessizlik... huzur...

Posted by Picasa

6 Mart 2010 Cumartesi

İçindeki cin açığa çıktığında... Hiçbir şey yapamazsın...

Evlendikleri günün üzerinden tam iki sene geçmişti. Öyle ya, bugün evlilik yıl dönümleriydi. Ama kocası hatırlamamıştı bile. Sanki olağan bir pazar günüymüş gibi geç kalkmışlar, üstünkörü söylenmiş bir "günaydın"ın ardından gazete sayfalarına gömülen yüzlerle, konuşmadan kahvaltı etmişlerdi. Ardından televizyonda ne olduğuna bakmışlar, sonra da günlük işlerin hayhuyuna dalmışlardı.

4 Mart 2010 Perşembe

Kırık dökük bir aşk hikâyesi

“Ayna ayna söyle bana, en güzel gelin kim bu dünyada?”…
Sesli değil, içinden söyledi bu sözleri İpek ve kendi kendine güldü.
Gelinlik provasına her geldiğinde aynı cümle aklına takılıyordu ve gülüyordu.
Kendi kendine gülmesi bitince daha ciddi şeyler düşünmeye başladı.
Bu evlilik teklifini kabul etmekle doğru kararı vermiş miydi?

22 Şubat 2010 Pazartesi

Var olamamanın dayanılmaz ağırlığı



Her yer beyaz bir sis bulutunun altında… Bu öyle yoğun bir beyazlık ki, insan ne bir şey görebiliyor, ne de nefes alabiliyor. Kendimi çok bitkin hissediyorum. Hareket etmek istiyorum ama sanki üstümde tonlarca yük var. Birden gözümü açıyorum ve kendimi görüyorum. Bir yatakta kıpırdamadan yatıyorum, her yanımdan teller, borular, serumlar sarkıyor. Etraftaki cihazlardan dıt, dıt tekdüze sesler yükseliyor. Ve ben korkuyorum. Çünkü kendi bedenime çok yükseklerden bakıyorum.