28 Mart 2021 Pazar

Uçak korkusu



Bende uçak korkusu var. Henüz fobiye dönüşmese de hayatımı etkiliyor. Karayollarında trafikteki kaza ve ölüm oranlarının, uçak kazalarından çok daha fazla olduğunu biliyorum. Ama bu bilgiyi beynime ve kalbime pek anlatamıyorum.

İlk uçağa bindiğimde 3 yaşındaymışım. 8 milimetrelik filmler olurdu hani, makinesiyle bir perdeye oynatırdınız. Benim çocukluğuma ait o filmlerde, uçağa binerken görülüyorum. Gayet mutlu mesut. Tabii bir şeyden haberim yok.

İkinci kez uçağa bindiğimde 27 yaşındaydım. Korkmuştum tabii ama bugünkü boyutlarda değildi. Ama son yıllarda uçağa binmek, başlı başına kötü hissettirmeye başladı. İşin ilginç yanı, iş nedeniyle tek başına uçtuğum zamanlarda, yine korksam da o kadar kötü hissetmezdim. Ancak oğlum ve eşimle uçarken resmen kalp çarpıntısı yaşıyorum. Uçakta asla cam kenarında oturamıyorum mesela… Herkes camdan dışarı bakarken ben gözümün ucu değse fenalaşıyorum.

Geçen senenin başlarında nihayet bu korkumla yüzleşmek için psikoloğa gitmeye karar verdim. Ancak ilk seansta, otuz yıl önceki depresyonumu anlatırken buldum kendimi… Psikolog onun nedenlerini anlamaya çalışırken seans bitti. İkinci seansta bu kez 20 yıl önceki depresyonuma gelmiştik ki pandemi patladı. Uçak kısmına gelemedik bile… Online görüşmeleri sevmediğim için devam etmedim. 

Uçakta en korktuğum anı ise beş altı yıl kadar önce Amsterdam’dan dönüşte yaşadım. Şubat tatilinde gittiğimiz için kış aylarıydı. Dönüş yolculuğunda uçak çok sarsıldı. Öyle böyle değil… Hostesler sanki hiç sallanmıyormuş gibi işlerine devam ediyordu. Hatta onlara sorduğumuzda “Bu da ne ki?” diyorlardı. Ama bana hiç öyle gelmiyordu. 

Bir de o dönemlerde Rus uçağı sınır ihlali nedeniyle Türk Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmüştü. Bizim uçağın pilotu da Rus’tu. Korktukça beynim senaryolar üretmeye başladı: Bu Rus pilot, arkadaşının intikamını almak için bizi bir dağa çarpacak. O yüzden bu kadar hızlı ve yalpalayarak gidiyor. 

Benim gibi korkan birkaç kişi daha vardı ama ben nefes almakta zorlanmaya başlamıştım. Önde duran kesekağıdıyla güç bela nefesimi düzene sokuyordum ama her yeni türbülansla kalbim yine ağzıma geliyordu. Uçaktan indiğimde yeri öpecek kıvamdaydım, hatırlıyorum da… O uçuştan sonra uçak korkum level atladı. Artık kısacık uçuşlarda bile sakinleştirici ilaç almadan uçamıyorum. İlacın etkisi biner binmez başlasın diye, uçağa binmeden önce içiyorum. Ancak olur da rötar olursa, ilacın etkisi de garip bir zamanda başlıyor. Ve uçuş bitmeden etkisi geçiyor. O da zor iş!

Pandemi nedeniyle tedavi olamasam da, yine aynı nedenle uçağa da binmem gerekmediği için şimdilik idare ediyorum. İnşallah yakın bir zamanda her şey normale döner, ben tedavimi olurum da uçak korkumu yenebilirim. (Ya da en azından azaltabilirim.) Yoksa bir süre sonra ben hep “Evde Kal”maya devam edeceğim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder